frmtrks
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
frmtrks

KELİMELER ARASINDA YOLCULUK...
 
Anasayfasayfa 2Latest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
En son konular
» rock severler.
gülünç fıkralar EmptyC.tesi Ağus. 09, 2008 4:27 pm tarafından fatih1789

» ROCK MI REP Mİ
gülünç fıkralar EmptyC.tesi Ağus. 09, 2008 4:24 pm tarafından fatih1789

» güller önünde solar güzelim
gülünç fıkralar EmptyCuma Ağus. 08, 2008 7:15 pm tarafından fb_erkan

» gördğün gibi olmaya çalışırım
gülünç fıkralar EmptyCuma Ağus. 08, 2008 7:14 pm tarafından fb_erkan

» aşk aşkk sessizz
gülünç fıkralar EmptyCuma Ağus. 08, 2008 7:13 pm tarafından fb_erkan

» erkan tırnaklarını yeme...:)
gülünç fıkralar EmptyCuma Ağus. 08, 2008 6:26 pm tarafından eko-Æ14

Sosyal yer imi
Sosyal yer imi reddit      

Sosyal bookmarking sitesinde frmtrks adresi saklayın ve paylaşın

Sosyal bookmarking sitesinde frmtrks adresi saklayın ve paylaşın

 

 gülünç fıkralar

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Admin
Admin



Mesaj Sayısı : 134
Kayıt tarihi : 05/08/08
Yaş : 35

gülünç fıkralar Empty
MesajKonu: gülünç fıkralar   gülünç fıkralar EmptyÇarş. Ağus. 06, 2008 2:51 pm

Bir kadın bahçesinde domates ve salatalık yetiştiriyormuş. Domatesleri bir türlü kızarmıyormuş. Domates yetiştiren ve komşusu olan adama sormuş:
- Sizin domatesleriniz nasıl bu kadar kırmızı? Adam cevap vermiş:
- Hersabah pantolonumu önlerinde indiriyorum. Hepsi kızarıyor. Kadın bunu bir hafta dener ve komşuya der ki:
- Ben de bunu denedim. Domateslerde bir fark yok ama hıyarları bir görmelisin.



*


Alkolik bir adam bir marketin önünden
geçerken viskilere bakıp, ahbe şöyle işedik mi viski olsa ne olur sanki diye hayal kurmuş. Bunun üzerine dileği kabul olmuş. Akşam eve gelip karısına hanım iki bardak getir de viski içelim diyince karısı da ne oldu paramı buldun demiş. Adam olanları anlatmış, karısıda görmek için hadi yap ta içelim demiş. Adam gerçekten viski işiyormuş. Gel zaman git zaman adam bir gün yine akşam olmuş evine gelmiş karısına hanım bir bardak getir kafayı çekeceğim demiş. Karısı da bey bugün bensiz mi içeceksin diyince adamda hayır sen bugün şişeden içeceksin demiş.



*

Akıl hastanesinden iki deliyi salıvereceklermiş. Doktorlar kendi aralarında. "Bunlara son bir test yapalım da görelim akılları başlarına gelmiş mi ?"demişler. Bunun üzerine iki deliyi bir masa başına getirmişler. Masanın üzerine bir kavanoz dolusu siyah zeytin, bir kavanoz dolusu da canlı hamamböceği dökmüşler ve "Buyurun beyler, yiyiniz." demişler. Delillerden bir tanesi hemen zeytinlere saldırmış,ötekisi araya girmiş, "Önce kaçanları yiyelim, öbürleri nasıl olsa duruyor!"


*
İki deli havuzun başında oturuyorlarmış.Biri kalkıp havuza şeker atmış.Havuzdan bir yudum almış ve tükürmüş.Arkadaşına:
-Havuza şeker attım ama tatlı olmadı.. Arkadaşı:
-Karıştırmadınki salak!


*

Yolculuktan dönen Idris, kahvede oturanlara sordu :
- Yahu pizum Temel nasil öldi?
- Kalpten cittu, dediler.
- Vasiyetu filan var miydu?
- Var idu. "Beni denize gömün" demis idu.
- Cömdünüz mü?
- Cömdük amma, mezarinu kazarken çok kayip verduk...


*

Temel ormanda ağaç kesiyormuş, o sırada çevreciler de ormanda yürüyüşe çıkmışlar, Temel'i bu vaziyette görünce bir güzel pataklamışlar... Temel üstü başı perişan halde köye dönerken Dursun a rastlamış, Dursun;
-Ula Temel bu ne hal böyle? diye sormuş, Temel de anlatmış;
- Ormanda ağaç keseydum, birden kalabaluk pir grup Doğan'ın yengesini bozmişum diye dövdü peni, halbuki ne Doğan'ı taniyruuum, ne de yengesuni..


*

Temel ve dursun yaz tatillerinde Antarktika'ya gitmeye karar vermişler. Uzun bir yolculuktan sonra buzlar diyarına varmışlar. Bir rehber bulamadıklarından kendileri gezmişler uzun buz ovalarını. ertesi sabah bir rehberle anlaşarak kıtanın en güzel yerlerini rehber eşliğinde gezip merak ettiklerini soruyorlarmış. Bir ara Temel rehbere seslenerek
- " Pardon burada hiç beyaz kadın var mı ? " diye sormuş,
- Rehber "Tabiî ki var, buradaki kadınların yüzde doksanı beyazdır" demiş.
- "Peki siyah kadın var mi?"
- "Eh bir kaç tane var bu civarda"
- "Pekİ siyah beyaz kadın var mı" rehber son derece şaşkın bir şekilde
- "Tabiî ki hayır ben hiçbir yerde rastlamadım böyle kadına" Cevaptan hiç de hoşnut kalmayan Temel Dursun'a dönerek
- " Ula dursun yoksa dün akşamkiler penguen miydi?????".



*

Temel'in 8 tane çocuğu varmış. Ama hepsi de birbirinden salak, geri zekalıymış. Temel ve karısı Fadime doktora gitmişler, durumu anlatmışlar. Böyle böyle biz artık çocuk istemiyoruz demişler. Doktor bunlara 1
-2 kutu prezervatif vermiş. Nasıl kullanılacağını falan anlatıp yollamış. Neyse bunlar kullana kullana bir gün prezervatifleri kalmamış. Temel kara kara düşünmeye başlamış . Ne yapsak ne etsek diye Fadime " Dur ben sana dantelden örüvereyim demiş." Ölçüyü falan almış 1
-2 gün içinde örmüş. Aradan 9 ay geçmiş. Temel ile Fadime nin 1 çocukları daha olmuş . Zamanla çocuk büyümüş, 9
-10 yaşlarına gelmiş. Ama nasıl bir çocuk zeki mi zeki, fırlama mı fırlama . Önceki 8 ine hiç benzemiyor. Tüm sınavlarda birinci, sporda tüm şehrin en iyisi, köyün en zeki, en atılgan çocuğu olmuş. Bir gün Temel kahvede otururken sormuşlar. " Ya Temel senin 9 çocuğun 8'i deli mi deli bu sonuncusu nasıl oluyor da bu kadar akıllı oluyor? " Temel gerine gerine cevap vermiş. " Süzme o, süzme..!


*
Bir gün Temel balığa çıkar.İyi bir avdan sonra bir tekne balık tutar.Birden hava patlar ve çok büyük bir fırtına çıkar.Temel dua etmeye başlar. Tanrım beni bu fırtınadan kurtarırsan bütün bu balıkları fakirlere dağıtacağım der içinden. Hava bir zaman sonra düzelir. Temel evine dönmeye başlar. Birtaraftanda balıklara bakar ve içinden bu balıklar fazla, yarısını dağıtsam olur der.Biraz daha sonra balıklara tekrar bakar ve bu balıkların yarısıda çok fazla ben bunların çeyreğini dağıtsam olur der.Biraz daha zaman geçer Temel tekrar balıklara bakar. Tam o sırada hava tekrar bozulur.Temel kafasını gök yüzüne diker ve şöyle der."Haçen sen de şakadan hiç anlamiyusun."


*

Sekiz yaşındaki erkek çocuğu elinde raket, gözünü pencere camına konmuş çiftleşmekte olan sineklere dikmiş ve sonra da:
- 'Anneee!!' diye çağırmış... 'Sineklerin erkeği olur mu?' Anne bu masum sorudan kuşkulanmadığı için
- 'Olur yavrum...' cevabını verince, oğlan sorusunu ikilemiş:
- 'Peki sineğin dişisi olur mu?' Kadın o zaman soruların içinden çıkılmaz bir yere gideceğini sezip yan çizmiş ve:
- 'Olmaz evladım...' demiş. Çocuk aradığı cevapları alınca elindeki raketi hırsla sineklerin üzerine yapıştırmış:
- İbneler!


*

Temelin karısı köyündeki doktorla işi pişirmiş. Bu durum herkesin diline düşmüş ama kimse Temel'e söyleyemiyor. Herkes nasıl anlatacağız bu işi derken, Dursun atlamış;
- Merak etmeyin uşaklar ben söylerum. Akşam olmuş Temel kahveye gelmiş, Dursun şöyle bir gerinip köşeden yüksek sesle Temel'e doğru bağırarak;
-Ha Temel uşağum, senin Fadime ne zaman profösör olayi daaa?
- Ula Dursun şaşırdin mu, benim karı daha okumayi bile sökemedu, profösör olmak nerden ciktu? Ne pileyumm; köyde herkes Fadime yüksek lisansını yaptı, Doktora veriyor diyorlarda ondan sormuşumdur..


*

Cenaze arabasının şöförü bir kıza seslenmiş.
- ''Şiiiiiiişt kız gelsene arabayla gezelim."
- Kızda: " Hadi ordan be !!!! " deyince
- Adam " Sen ne diyon be millet bu arabaya binmek için
Ölüyo ölüyoooooo" Smile)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://frmtrks.yetkin-forum.com
 
gülünç fıkralar
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
frmtrks :: EĞLENCE- KOMEDİ :: komik yazılar - her telden :: fıkralar-bilmeceler-
Buraya geçin: